70'ler [değiştir] 9 Mart 1971 Darbe Teşebbüsü [değiştir]Ana madde: 9 Mart 1971 Darbe TeşebbüsüTürkiye Cumhuriyeti tarihinde başarılı olamamış ve emir-komuta zinciri dışında gelişmiş bir
askeri darbe teşebbüsüdür.
Nitekim 9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe, içlerinde
Mahir Kaynak ve
Mehmet Eymür'ün de bulunduğu
Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının durumu Genel Kurmay Başkanı
Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı
Faik Türün'e haber vermesiyle akamete uğratıldı.
12 Mart Muhtırası'nı veren
Memduh Tağmaç, Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971
Milli Demokratik Devrimine adı karışan başta Tümgeneral
Celil Gürkan olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti. 1. Ordu Komutanı
Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm
Devrim yazarlarını Ziverbey Köşkünde
Milli İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı
Faruk Gürler ve kod-adı olarak "Yavuz Bey"i kullanan Hava Kuvvetleri Komutanı
Muhsin Batur'un da 9 Mart darbe teşebbüsüne önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı
Memduh Tağmaç'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı.
[2] 12 Mart Muhtırası [değiştir]Ana madde: 12 Mart MuhtırasıGenel Kurmay Başkanı
Memduh Tağmaç12 Mart 1971 tarihinde
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç,
Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler,
Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve
Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra vererek hükûmetin istifaya zorlandığı
askeri müdahaledir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde meydana gelen dördüncü; başarılı olmuş ikinci; ve emir-komuta zinciri içerisinde yapılmış ilk
askeri darbe eylemidir.
Kıbrıs Harekâtı [değiştir]Ana madde: Kıbrıs HarekâtıSarayönü meydanına giren
TSK'ya ait
M-47 Tank
1960'da
Kıbrıs'ta yaşayan
Rum ve
Türk cemaatleri arasında kurulan ortaklık
Kıbrıs Cumhuriyeti yaşanan iç çatışmalar sonucu sürdürülemez olmuş ve
15 Temmuz 1974 tarihinde
Yunan cuntasının
Kıbrıs'da darbe yaptırması sonucu
20 Temmuz 1974 tarihinde
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
Garanti Anlaşması'nın III. maddesine istinaden
Kıbrıs Harekâtı'nı gerçekleştirmiştir.
20 Temmuz 1974 sabahı
Türk Ordusunun Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri
Kıbrıs'a havadan indirdirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı.
Türk kuvvetleri
22 Temmuz'da
Girne'yi ele geçirdi.
Türk paraşütçüleri
Kıbrıs'ın başkenti
Lefkoşa'nın
Türk kesimine indi.
Yunan birliklerinin Ada’da
garantör olarak bulunan
Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu.
22 Temmuz akşamı
Türkiye,
BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etti.
Türk müdahalesi sonucu
Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs
Nikos Sampson Hükumeti de yıkılmıştır.
8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı sırasında yapılmakta olduğu sırada Rum Millî Muhufız Alayı ve
EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır. Bunun üzerine
Türkiye 14 Ağustos'ta başlayıp
16 Ağustos'ta sona eren üç günlük II. harekâtı gerçekleştirdi.
25-
26 Ağustos 1974 tarihinde
Kıbrıs'a gelen
BMGenel Sekreteri toplumlar arasında ikili görüşmelerin başlatılmasını
istemiş, mutabakat gereği nüfus mübadelesi yapılmış ve iki bölgeli ve
iki toplumlu bir federal yapı için uygun ortam sağlanmış oldu.
13 Şubat 1975 günü
Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanı Doktor
Fazıl Küçük tarafından açıklanarak gerçekleşti. Ancak hedeflenen federal yapı gerçekleşmediğinden
15 Kasım 1983 tarihinde
KKTC'nin ilanı gerçekleşti.
Yıllarca süren toplumlararası görüşmelerden bugune değin herhangi
bir sonuç çıkmamıştır. En son BM Kıbrıs Çözüm Planı ile iki toplum
arasında yeniden birleşme imkânı da referandum'da Türklerin "evet"ine
karşı Rumların "hayır" demesi sonucu gerçekleşmemiştir.
Kanlı 1 Mayıs [değiştir]Ana madde: Kanlı 1 Mayıs1 Mayıs 1977'de
Taksim Meydanı'nında kutlamalar
1 Mayıs 1977 İşçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olay.
1 Mayıs 1977 günü İşçi Bayramı`nı kutlamak üzere çeşitli illerden
İstanbul`a gelen yaklaşık 500 bin kişi
DİSK`in organizasyonu önderliğinde
Taksim Meydanı`nı
doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi
uzun sürmüş, miting de uzamıştır. Saat 19.00 sularında dönemin DİSK
başkanı
Kemal Türklerkonuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya
başlandı. Sular İdaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli
katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı,
kısa bir süre içinde İntercontinental Oteli`nin (Bugün
The Marmara Oteli) de üst katlarından da ateş açıldı.
İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken
panzerlerde kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı
Yokuşu`na itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş
açanlara değil, kalabalığın üstüne saldırıyordu. Bir kamyonun tıkadığı
Kazancı Yokuşu`ndan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da
korkutmak için bir daha ateş açıldı. İnsanlar panzerler altında kalarak
ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.
28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1
kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de
yaralandı. Ölenlerin çoğu Kazancı Yokuşu'nun başında, park edilmiş
kamyon yüzünden sıkışarak ölmüşlerdi. 470 kişi göz altına alındı fakat
hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak
belirlenememiş, olay halen aydınlatılamamıştır. Sular idaresinin
çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamamıştır. Resmi
olarak kanıtlanamayan bilgilere göre olayın planlayıcısı
CIA,
Intercontinetal Oteli'ni bir gün önceden boşaltıp buraya Amerika'dan
getirilen CIA ajanları yerleştirmiştir. Olaydan sonra ajanlar ülke
dışına çıkarılıp otel kayıtları yok edilmiştir.