Tarihçilerin
yaptığı araştırma ve kazılarda, Ordu ve çevresinde ilk yerleşim
izlerinin M.Ö.15 bin yıllarına kadar uzandığı görülmüştür. M.Ö. 2 bin
yıllarında Doğu Anadolu''nun iç kesimlerinden, Karadeniz bölgesine
gelen Halipler yörenin dağlık kesimlerine yerleşmişlerdir. Uzun süre bu
bölgede varlıklarının sürdüren bu kavim maden işleme sanatında ileri
gitmiş ve tunçtan mükemmel silahlar yapmışlardır. Yörenin özelliğine
göre ahşap malzeme kullanan bu kavmin kalıntılarından bugün fazla bir
eser kalmamıştır. Bununla beraber Eskipazar bölgesinde, Bayramlı adı
verilen Eski Selçuk dönemi yerleşmesinin adı, 1398 yıllarında Halipia
adı ile anılmaktadır. Yıldırım Beyazıt''ın tarihte Samsun''u ele
geçirmesi ile Halipia emiri Giresun Fatihi Hacı Emirzade Süleyman Bey
Osmanlı hakimiyetini kabul ederek, bölgeyi Osmanlılara terk etmiştir.
Ordu ili M.Ö. I. Binde Hitit hakimiyeti sınırları içine girmiştir.
Kotyora ise VIII. yüzyılda Miletliler tarafından kurulmuştur. Şehrin
bugünkü Bozukkale mevkii olduğu belirtilmekte ise de, kale küçük ve XI.
yüzyıllarda yapılmış bir karakoldan başka bir şey değildir. Çevrede de
şehrin varlığını kanıtlayacak Arkeolojik buluntulara rastlanılmamıştır.
Muhtemelen eski Kotyora''nın yine Bayramlı civarında Delikkaya ve
yöresinde bu bölgede bulunan çok sayıdaki arkeolojik verilerden
anlaşılmaktadır. Ordu toprakları Medler ve Perslerin yaşantısına da
sahne olmuştur. M.Ö. 400 yıllarında 10 binlerin Ric''atı sırasında
Ordu''nun antik şehre gelişi ve meşhur Ksenefon nutuklarına sahne oluşu
önemli tarihi bir olaydır. Ordu ili daha sonraki devirlerde Roma ve
Bizans hakimiyetine girmiş ve 1204-1264 yılları arasında ise Kommenus
toprakları sınırları içinde kalmıştır. XIII. yüzyılda Selçuklu Devleti
sınırları içinde yer alan Ordu, XIV. yüzyılda Osmanlı egemenliğine
girmiştir. Ordu ilçesi 1920 yıllarına kadar Trabzon vilayetine bağlı
bir kaza iken, 17 Nisan 1920 tarihinde merkezi Ordu olmak üzere Canik
Sancağına bağlı olan Fatsa kazası da Ordu''ya bağlanmıştır.
Resimleri