TarihiBolu'nun ilk sakinleri Hititlerdir. M.Ö. 1211 senelerinde bütün Hitit
toprakları gibi Bolu da Frigyalıların eline geçti. Frigyalıları yenen
Lidyalılar Bolu'ya sahib oldular. Persler M.Ö. 6. asırda (546
senesinde) Lidyalıları yenince kısa bir müddet bölgeye hakim oldular.
200 sene Misya ve Patlagonya isimleri altında genel valilerle idare
ettiler. M.Ö. 336'da Makedonya Kralı Büyük İskender, Persleri yenerek
Anadolu'nun birçok yeri gibi Bolu'yu da ele geçirdi. Büyük İskender'in
ölümü üzerine Makedonya Krallığı yıkılınca, Anadolu'nun bazı yerlerini
Yunanlı olmayan fakat Yunan kültürü altında kalan milletler ele
geçirdiler. Bugün bazı Afrika ülkelerinin resmi dili İngilizce ve
Fransızcadır. Fakat bu ülkenin İngiliz ve Fransız milletiyle ilgisi
yoktur. İşte o zamanda Yunanca konuşan, fakat Yunanlılıkla ilgisi
olmayan bazı milletler, Anadolu'nun bazı bölgelerine hakim oldular.
Bolu'da da Bitinya Krallığı kuruldu. M. Ö. birinci asırda Pers asıllı
fakat Yunanca konuşan Pontus Devleti saldırınca, Bitinya'nın son kralı
Üçüncü Nikomedes Romalıları yardıma çağırdı. Pontus Krallığı yenildi.
Bitinya Kralı Üçüncü Nikomedes ölünce vasiyeti icabı Bolu bölgesi Roma
İmparatorluğuna katıldı. Roma 395 senesinde ikiye parçalanınca Bolu,
Doğu Roma'nın yani Bizans'ın payına düştü.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türkler, Anadolu'nun batısına doğru
ilerlemeye devam ettiler. Alparslan'ın oğlu Melikşah, Süleyman Şahı
Kızılırmak ile İstanbul arasındaki bölgeyi almaya memur etti ve bölgeye
yerleştirilmek üzere Türkistan'dan gelen 100.000 Türkmen verdi. Bolu,
bölgeye yapılan akınlar sırasında Horasanlı Aslahaddin tarafından
fethedildi. 1074'te Bolu'ya yerleşen Türkmenler, Bizanslıların çok
önceleri Balkanlardan getirdikleri Bulgar, Peçenek, Uz ve Kuman
Türkleri ile kolayca kaynaştılar. Bolu ve köyleri tamamen Türkleşerek
Türk isimleri aldılar. Dadurga, Salur, Karken, Yenice, Çatak, Berk,
Karaceli, Bayındır, Yuva ve daha pekçok yerin ismi hep Türk boylarının
isimleridir.
Balkanlardan gelen Türkler Hıristiyanlaşmış, fakat Türkçe lisanını, örf
ve adetlerini unutmamışlardı. Bunlar kısa zamanda Müslüman oldular.
Selçuklu Devletinin komutanları Artuk, Tutuk, Danişmend, Karatekin ve
Saltuk beyler, Süleyman Şahın emrinde İstanbul sınırına dayandılar.
Haçlı seferlerinde kısa bir müddet Bolu'ya Trobzon Rum İmparatorluğu
hakim oldu ise de, bölgedeki halk Türk olduğundan bu işgal kısa sürdü.
1197'de Bolu ikinci defa fethedildi. Selçuklu Devleti yıkılınca (1308)
bir ara Bolu Moğolların eline geçti. Osmanlı Devleti kurulunca, Osman
Gazi zamanında Bolu, Göynük, Mudurnu ve Taraklı Konuralp tarafından
fethedildi. Orhan Gazi zamanında ise Akçakoca, Kandıra, Düzce ve Üsküb
fethedildi. Timur Hanın Ankara Savaşı zamanında Bolu, Candaroğulları
(İsfendiyaroğulları)nın hakimiyetine geçmişse de, İkinci Murad Han
zamanında yeniden Osmanlı Devletinin idaresine geçti. 1324-1694
arasında sancak olarak idare edildi. Bu tarihten sonra Voyvodalık
haline getirildi. Kanuni şehzadelik devrinde Bolu'da valilik yaptı.
1811-1864 arasında tekrar bağımsız sancak haline geldi. Kütahya'daki
Anadolu Beylerbeyliğine bağlı 14 sancak (vilayet) merkezinden biri
oldu. Tanzimattan sonra, sancak olarak Kastamonu'ya bağlandı. Birinci
Dünya Harbinden sonra düşman istilası görmediyse de maddi zarar gördü.
Nüfus ve ticareti azaldı. Cumhuriyet devrinde vilayet oldu. Son
senelerde yeniden her sahada gelişmeye başlamıştır.
Resimleri